55. RAHMAN / 17Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | İki şark yönünün Rabbi... ve iki garb yönünün Rabbidir. | رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ | .17 | 17 |
rabbul Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
meşrıkayni Kök: ŞRK:Kelime: meşrıkİsim, Eril, İkil Kelime Anlam: Güneş doğacak cihet. Gündoğusu. Doğu. Şark ciheti. / Güneşi bol yer. Kış vakti ısınmak için güneşe karşı oturacak yer. / Tövbe kapısının adı. / Duygu, düşünce ve fikirlerin doğduğu yer. / Manaların ve öz-duyumların doğduğu yer, duygu merkezi.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
rabbul Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
magribeyni. Kök: G:RBKelime: magribİsim, Eril, İkil Kelime Anlam: Batı taraf. Güneşin battığı cihet. / Akşam vakti. / Afrikanın şimal tarafı. Türkiye'ye nisbetle garbda bulunan Fas, Tunus, Cezayir ve İspanya tarafı. | | | | |
Diğer Meal: O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
|
55. RAHMAN / 18Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 3. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .18 | 18 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 19-20-21-22Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | İltika eden iki bahrı merc etti… o ikisinin arasında berzah vardır... birbirlerine bagy etmezler. Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? Onların ikisinden de inci ve mercan ihrac olur. 4. tekrar. | مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ | .19 | 19 |
merecel Kök: MRCKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
bahrayni Kök: BHRKelime: bahrİsim, Eril, İkil Kelime Anlam: Deniz. Büyük göl veya nehir. Yarmak, yırtmak. Çok yürüyen at. İyi kimse. Deve hastalığı.
yeltekıyâni. Kök: LK:YKelime: lekayeFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, İkil, Geniş Zaman | | | | | | بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ | .20 | 20 |
beynehumâ Kök: BYNKelime: beynİsim, Mekan Zarfı Kelime Anlam: Arası. Arasında. Aralık. İki şeyin arası. İkisinin ortası. Firkat. Ayrılık. Beyan. Burnu ve ayakları uzun karga.
berzehun Kök: BRZH:Kelime: berzah ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Ana unsurların karışmadığı ancak içlerinde ki varlıkların geçiş yapabildiği bir koridor, yol. / İki yer arasındaki ince geçit. / Perde. Mani'a, engel. / Dünya ile ahiret arası. / Sıkıntılı yer, bölge. / Bir adayı anakaraya bağlayan iki tarafıda deniz olan ince yol.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yebgıyâni. Kök: BG:YKelime: begyFiil, 3.ncü, Eril, İkil, Geniş Zaman | | | | | | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .21 | 21 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | | | يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ | .22 | 22 |
yahrucu Kök: H:RCKelime: haraceFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
humel Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
lûluu Kök: LeLeKelime: luluİsim, Eril Kelime Anlam: İnci. Parlak. Ziyalı. Kıymetli. / Birlik içinde olan topluluk. / Çok miktarda olan.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mercânu. Kök: MRCKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.
|
55. RAHMAN / 23Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 5. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .23 | 23 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 24Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Bahrda cereyan eden, alemler gibi inşa edilmişler de O'nundur. | وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ | .24 | 24 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lehul Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
cevâril Kök: CRYKelime: cevariİsim, Etken, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Akan, akıcı. Geçmekte olan. İnsanlar arasında mer'i ve muteber ve mütedavil olan. Geçer olan, akıcı olan. Seyreden giden. Güneş, gemi, rızık ve nimet gibi geçip gidici olan. Genç ve iyi hizmet eden kadın. Muharebede İslam düşmanlarından esir edilen kadın hizmetçi.
munşeâtu Kök: NŞeKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fîl Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
bahri Kök: BHRKelime: bahrİsim, Eril Kelime Anlam: Deniz. Büyük göl veya nehir. Yarmak, yırtmak. Çok yürüyen at. İyi kimse. Deve hastalığı.
kel Kök: harfKelime: keKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). gibi, sanki anlamlarındadır. Benzetme içindir.
a'lâmi. Kök: A:LMKelime: alamİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Alamet niteliği olan şey, idrak edilmese bile, ona A'LEM denir. / Bayrak. Nişan, işaret. Özel isim. / Mc: Yüksek dağ. Büyük alim. / Üst dudakta olan yarık. | | | | |
Diğer Meal: Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O’nundur.
|
55. RAHMAN / 25Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 6. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ | .25 | 25 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
| Ayn Secavendi |
55. RAHMAN / 26-27Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Fanilik herkes üzredir!
Celal ve ikram sahibi Rabbinin vechi ise bakidir. | كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ | .26 | 26 |
kullu Kök: harfKelime: kulliKelime Anlam: Bütün. Hep. Bütüne ve genele ilişkin.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
aleyhâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
fânin. Kök: FNYKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُوالْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ | .27 | 27 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
yebkâ Kök: BK:YKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
vechu Kök: VCH!Kelime: vechİsim, Eril Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
rabbike Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
zûl Kök: Z!VTKelime: zuxoxox Kelime Anlam: Kendi. Öz, asıl. / Hürmete layık kimse. / Ehil. Erbab. Sahib. Malik. // sahip olan şey, özne, şahıs, / özlenme, bazı iltihaplara verilen ad. // Zevata: İki zat. İki sahib. Çift. (müen: zevatey) // Zevat: Üzüm, buğday gibi şeylerin kabuğu. // (Zİ : Zu : Za : Zat : Zevat)
celâli Kök: CLLKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ikrâmi. Kök: KRMKelime: ikramİsim, İF'AL Kalıbı, Eril, İsim Fiil Kelime Anlam: Sunulacak şey, armağan. Ağırlamak. Hürmet etmek. Saygı göstermek. | | | | |
Diğer Meal: Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.
|
55. RAHMAN / 28Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 7. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .28 | 28 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 29Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Semalardaki ve arzdaki kimseler O'na sual ederler.
Her yevm bir şe'ndadır O'! | يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ | .29 | 29 |
yes'eluhu Kök: SeLKelime: seeleFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Dilenci. Fakir. Soran. İsteyen. Akan, seyelan eden.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
fis Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
semâvâti Kök: SMVKelime: semavatİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ardı Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
kulle Kök: harfKelime: kulliKelime Anlam: Bütün. Hep. Bütüne ve genele ilişkin.
yevmin Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
huve Kök: zamirKelime: huveZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
şe'nin. Kök: ŞeNKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O’ndan isterler. O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır.
|
55. RAHMAN / 30Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 8. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .30 | 30 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 31Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Yakında sizin için ferağ edeceğiz, ey sekalan! | سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ | .31 | 31 |
se Kök: harfKelime: seKelime Anlam: Gelecek zaman takısı. Yakın gelecek için.
nefrugu Kök: FRG:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
lekum Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
eyyuhes Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
sekalâni. Kök: S!K:LKelime: sekalİsim, Eril, İkil Kelime Anlam: Ağır yük. Kalabalık ağırlık. Mal, mülk, meta. Ev eşyası. Misafir. İns ve cinnin bir ünvanı. | | | | |
Diğer Meal: Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar!
|
55. RAHMAN / 32Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 9. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .32 | 32 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 33Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Ey cinn ve ins aşrı!
Semaların ve arzın kutrlarından infaz etmeye istitaat ederseniz… haydi infaz edin.
Sadece, Sultan ile infaz edersiniz! | يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ | .33 | 33 |
yâ Kök: harfKelime: yaKelime Anlam:
m Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
a'şerel Kök: A:ŞRKelime: aşr ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: On (10) sayısı. On adetten birisini almak. On etmek. Onluk, on tanelik bölüm. Onda bir. On kısma taksim edilen bir şeyin herbir parçası. Kur'an-ı Kerimin on cüz'ünden herbiri veya on ayetlik bir parçası. Refakatçi. Çokluk. Şirket. Dost, yardımcı, yardak. Koca. Kabile. Kötülükte yardımcılık eden. Sahip. Toz.
cinni Kök: CNNKelime: cinnİsim, Eril Kelime Anlam: Gece karanlığı. / Gizleme, saklama, örtme. / Gizli varlık. Duyulardan gizlenmiş, saklanmış olan rûhânî varlıklardır (melekler şeytanlar dahil). / Bir şeyi hisseden. / Bir cins ateşten yaratılmış olup, dünyanın insandan sonra en mühim sekenesidir. Akıl ve şuur sâhibi olup pekçok şer ve isyan yapabildikleri gibi "Peygamberlerin ve semâvî kitabların irşadlarıyla" insana yetişememekle beraber terakki edip yüksek kemâlatlara çıkabilen mahluktur. Cinlerin, kötülüğe sevkedenlerine şeytan-ı cinnî de denilir.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
insi Kök: eNSKelime: insİsim, Eril Kelime Anlam: İnsanın dünya yaşamı dışında, diğer yaşamlarda ki adı. Allah indinde ki ezeli ve ebedi varlığı.
ini Kök: harfKelime: inKelime Anlam: Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.
steta'tum Kök: T:VA:Kelime: taveaFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
tenfuzû Kök: NFZ!Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
aktâris Kök: K:T:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
semâvâti Kök: SMVKelime: semavatİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ardı Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
nfuzû Kök: NFZ!Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tenfuzûne Kök: NFZ!Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
sultânin. Kök: SLT:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.
|
55. RAHMAN / 34Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 10. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .34 | 34 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 35Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | İkinizin üzerine nardan şuvaz ve nuhas (ergimiş bakır) irsal edilir. Artık siz ikiniz intisar edemezsiniz. | يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ | .35 | 35 |
yurselu Kök: RSLKelime: irsalFiil, İF'AL Kalıbı, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Taşımak. / Göndermek, gönderilmek, yollamak, getirmek, götürmek. / Havale kılma. Elçi gönderme. / Salıvermek. Kendi haline koymak. / Sürü sahibi olmak.
aleykumâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
şuvâzun Kök: ŞVZ:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
nârin Kök: NVRKelime: narİsim, Dişil Kök Anlam: ✦ Elektromanyetik ışıma.
Hayatı ilahi, mana alemden madde aleme enerji olarak geçiş yapar. Maddenin temeli enerjidir. Enerji, madde alemde yayılımını ve maddeleşmesini EM ışıma olarak yapmaktadır.
Enerjiden kaynaklanan ışımanın olumlu kısmına NUR... yakıcı, bozucu ve olumsuz kısmına NAR denir. Kelime Anlam: ✦ Işıma.
✦ Yansıyan ışık. Aydınlık. Parıltı. Parlaklık. Her çeşit zulmetin zıddı. Işık.
✦ Zulmeti def eden vasıta.
✦ Ateş.
✦ Yakıcı, azab verici her şey.
✦ Bir meyve adı.
El Nur: Işık, kaynak fiili.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nuhâsun Kök: NHSKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tentesırâni. Kök: NS:RKelime: nasrFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Yardım. Yenme. Zafer. Başarı. Yağmurun her yeri sulaması. | | | | |
Diğer Meal: Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.
|
55. RAHMAN / 36Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? 11. tekrar. | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .36 | 36 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | |
Diğer Meal: O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
55. RAHMAN / 37-38-39-40-41Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 55 Nüzul Sırası: 97 Nüzul Yeri: MEKKE | Sema şakk olduğunda ve ardından dihan gibi varid olduğunda… Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? Ardından yevme-izinde, inse ve de cinne zenblerinden sual edilmez. Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? Mücrimlere simalarından arif olunur.
Artık onlar, kademleri ile nasiyeleri ile ahz edilirler. 12. tekrar.
13. tekrar. | فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ | .37 | 37 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
îzen Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
şakkatis Kök: ŞK:K:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
semâu Kök: SMVKelime: semaİsim, Dişil Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kânet Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
verdeten Kök: VRDKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
keddihâni. Kök: DH!NKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .38 | 38 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | | | فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ | .39 | 39 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
îzin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yus'elu Kök: SeLKelime: seeleFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Dilenci. Fakir. Soran. İsteyen. Akan, seyelan eden.
an Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
zenbihî Kök: Z!NBKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
insun Kök: eNSKelime: insİsim, Eril Kelime Anlam: İnsanın dünya yaşamı dışında, diğer yaşamlarda ki adı. Allah indinde ki ezeli ve ebedi varlığı.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
cânnun. Kök: CNNKelime: cannİsim, Etken, Eril Kelime Anlam: Ateşten mahlûk cinlerin babası olan. Bir beyaz yılan cinsi. Cin taifesi. İnsanlardan evvel yaratılan bir nevi mahlûklar, cinler. | | | | | | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | .40 | 40 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
âlâi Kök: eLVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbikumâ Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
tukezzibâni. Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, İkil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. | | | | | | يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِس۪يمٰيهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاص۪ي وَالْاَقْدَامِۚ | .41 | 41 |
yu'reful Kök: A:RFKelime: arefFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
mucrımûne Kök: CRMKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
sîmâhum Kök: SVMKelime: sima ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Yüz, çehre. Beniz. Eser. Alamet. İz. Damga.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
yu'hazu Kök: eH:Z!Kelime: ahzFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş zaman Kelime Anlam: Ele geçirmek. Elde etmek. Alma. Tutma. Esir alma. Kabul etme. Zorla alma. / İşkence etme. // türetilen-çıkarsanan, kabul edilmiş / bir antlaşmayı kabul etmek / sarsılmış-etkilenmiş / ustalık kazanmak, yok etmek, cezbetmek, büyülemek.
bin Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
nevâsî Kök: NS:YKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
akdâmi. Kök: K:DMKelime: akdamİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Ayak. / Adım. / Metrenin üçte biri kadar olan uzunluk. Oniki parmak uzunluğu, yarım arşın. / Uğur. / İnsanda mantık sistemi. / Zihniyeti belirleyen ana unsur. | | | | |
Diğer Meal: Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül hâline geldiği zaman (hâliniz ne olur?) O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak. O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
|